Minnet eylemem

Har içinde biten gonca güle minnet eylemem

Arabi’yi Farsi’yi bilmem dile minnet eylemem

Sırat-ı üzre Mustakim gözettim Rahimi
Zalimin talim ettiği yola minnet eylemem


Bir acayip derde düştüm herkes gider karına

Bugün buldum bugün yerim Hak kerimdir yarına

Zerrece tamahım yoktur şu dünyanın varına

Rızkımı veren Hüda’dır kula minnet eylemem


Ey Nesimi Can Nesimi ol gani mihman iken

Yarın şefaatlarım Ahmed-i Muhtar iken

Cümlenin rızkını veren ol gani seddar iken

Yeryüzünün halifesi hünkara minnet eylemem

Arif Nihat Asya

Yeryüzünde riya, inkâr, hıyanet

Altın devrini yaşıyor…

Diller, sayfalar, satırlar

(Ebû Leheb öldü) diyorlar:

Ebû Leheb ölmedi, ya Muhammed;

Ebû Cehil, kıtalar dolaşıyor!

هو منِّى مقعد القابلة ومعقد الإزار

أي في مكان قريب كقرب مكان القابلة أي المولدة من المولودة، وكقرب محل عقد الإزار من عاقده

sirri saxla

Azeri bir arkadaşımdan duyduğum güzel bir söz:

sir_tutmak.jpg

Üç nəfər bir sirri saxlaya bilərlər, əgər ikisi ölmüşsə.

Koçayı’nın On Beşinde

46171971_1566497583449883_2603418061675429888_n.jpg

İbranice ile Arapça Arasındaki Bağ

Matematikçiler!!!

Bir çikolata ve bir sakızın toplam fiyatının 11 lira olduğu markette çikolata sakızdan 10 lira daha pahalıysa sakızın fiyatı nedir?

MATEMATİK-e1516696045662.jpg

Vejetaryenlik bir yaşam biçimidir. Ancak veganlık, misyonerliktir

“Vejetaryenlik bir yaşam biçimidir. Ancak veganlık, misyonerliktir”ifadesini kullanan Karatay, tüketilen ekmeğin beyinde morfin etkisi oluşturduğunu söyledi.

oDqoF_1542091626_1545.jpg

Gramür’ün mutluluk hissini verdiğine değinen Karatay, “Adeta morfin gibi bağımlılık yapıyor” diye konuştu. Gramürün tehlikesinin bununla sınırlı kalmadığını savunan Karatay, bu maddenin erkekte ve kadında kısırlığa, çocuklarda ise zeka geriliğine neden olduğunu vurguladı.

Fatma Küçükkafa: Kolunu makineye kaptıran kadının tek isteği!

Bursa’da çalıştığı tekstil fabrikasında temizlediği elyaf makinesinin çalışması sonucu sol elini bileğinden kaybeden Fatma Küçükkafa (32), kendi saçını bile tarayamadığını belirterek protez el takılması için yetkililerden ve hayırseverlerden yardım istedi.

Merkez Osmangazi ilçesinde 1 yıl önce Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren bir tekstil fabrikasında işçi olarak çalışan 2 çocuk annesi Fatma Küçükkafa, sabah saatlerinde elyaf yastık üreten makinenin rutin temizliğini yapmaya başladı. Bu sırada aniden çalışan makinenin silindirleri, Küçükkafa’nın sol elini kopardı. Olay anında fabrikada yalnız olan Küçükkafa, yardım istemek için 500 metre uzaklıktaki başka bir fabrikaya gitti. Burada, revirde yapılan ilk müdahalenin ardından Küçükkafa, 112 Acil Sağlık ekipleri tarafından Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Ameliyata alınan Küçükkafa, 5 günlük tedavisinin ardından taburcu edildi. Geçirdiği kazanın, makinenin arızalı olmasına rağmen üzerinde uyarı notu bulunmaması yüzünden meydana geldiğini iddia eden Küçükkafa, işyerinden şikayetçi oldu.

Sol elini kaybettiğinden beri evden dışarı çıkamadığını söyleyen Fatma Küçükkafa, “Bakmakla yükümlü olduğum 9 ve 13 yaşlarında 2 çocuğum var. Onların yemeklerini yapmakta çok zorlanıyorum. En basiti kendi saçımı toplayamıyorum. Her gün bekliyorum ki birisi gelsin, kapımı çalsın, bana yemek yapsın diye. Ben kaza geçirdikten sonra çocuklarım bana, ‘üzülme anne senin bir elin olmasa bile altı tane elin var’ dedi. Hiçbir zaman benim elimi bırakmadılar. Eşim de dahil olmak üzere her konuda yanımdalar. 13 gün sonra elimi kaybedeli 1 sene olacak ama ben hala alışamadım. Dışarı çıkamıyorum. İnsanların bakışlarından çok rahatsız oluyorum. Benden korkan küçük çocuklar oluyor. Büyük insanlar da yanındakine seslenip ‘Bak kızın bir eli yok’ diyorlar” dedi.

‘YETKİM OLMAYAN MAKİNEYE SAHTE BELGE DÜZENLENDİ’

Protez ele sahip olursa hayatının daha iyi bir duruma geleceğini belirten Küçükkaya, “Ben hayatla çok barışık bir insandım, ama hayata küstüm. Mecbur kalmadıkça sokağa çıkmıyorum. Çalıştığım firma, bu olayla alakalı hiçbir sorumluluk kabul etmiyor. Benim çalışan makineye elimi soktuğumu iddia ettiler. Eğitim almadığım makineyle ilgili adıma sahte evrak düzenleyip mahkemeye sundular. Biz bunlara itirazda bulunduk. Hiçbir şekil benim yanımda olmadılar. Protez el için gidip ölçümlerini yaptım. Tazminat alamadığımız için protezimi de alamıyorum. Protez elim olsa, ev işlerini daha rahat yapabilirim. Çocuklarıma daha rahat yemek yapabilirim. Onlarla dışarı çıkabilirim. Yazın dışarı çıkmaya mecbur kaldığım zamanlarda yelek giyip elimi cebime sokup da dışarı çıkmıştım” diye konuştu.

Ekonomik durumlarının iyi olmadığını belirten Fatma Küçükkafa, 150 bin lira değerindeki protez ele sahip olmak için yetkililerden ve hayırseverlerden yardım istediğini belirtti.

‘HAYATI DEĞİŞECEK’

Fatma Küçükkafa’nın eşi Cüneyt Küçükkafa (40) ise, “İlk zamanlar psikolojisi çok bozuktu. Çocukların kendisinden korkacağını düşündüğü için endişelendi. Benim onu yalnız bırakacağımı düşünüyordu. Bunların hepsini konuşarak anlattık. Protez ele çok ihtiyacı var ama maliyetli bir şey olduğu için biz karşılayamıyoruz. Protez eli olsa, hayatında çok ciddi değişiklikler olacağına inanıyorum” şeklinde konuştu.

‘UZUN YARGILAMA SÜRESİ MAĞDURİYETİ ARTIRIYOR’

Yargılama süreci sonrası adil bir karar verileceğine inandığını söyleyen Küçükkafa’nın avukatı Furkan Koca, “İş kazası neticesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nun yapacağı tahkikat süreci oldukça uzun sürmektedir. Özellikle organ ve uzuv kaybı gibi ağır derecede gerçekleşen ‘iş kazaları’ neticesinde zaten zor durumda olan vatandaşın mağduriyetine daha çok mağduriyet katılmaktadır. İş kazaları neticesinde kaza anından itibaren vatandaşa maddi ve manevi destek sağlanmalı ve hatta psikolojik tedavi uygulanmalıdır” dedi.

(kaynak: haber7.com)