Beni duygulandıran bir video

günün sözü

12994362_1026932714052226_5411466205860065832_n.jpg

Sınav (2015-2016 BAHAR DÖNEMİ)

exam.gif

Sevgili Öğrenciler!

Sınav değerlendirmelerini yaptım, sonuçları en yakın zamanda sistemden gireceğim. Sınavda başarısız olanlarla mutlaka odamda görüşelim. Sınava sonuçlarını müzakere etmek isteyenlerle sadece odamda görüşme yapacağım.

Mail adreslerinize irtibat bilgilerimi gönderdim

öğret

12963809_600809600086100_1351213784591523139_n.jpg

öğren

12990927_681506228657468_7199719378721140316_n.jpg

Rusça

12974382_1020675671344597_8809241780171270089_n.jpg

Aliya İzzetbegoviç

12718094_600809730086087_8344087785534012429_n.jpg

dolandırıcılık sanatı (!)

Kesinlikle yememeniz gereken 10 şey” başlığı altındaki yemek listesi gibi gösterilen;

dolandırıcılık yöntemleri ve uyarılar :

siber-dolandırıcılar.jpg

Acılı Arama: ‘Sen yandın oğlum’ diye sizi arayan ve kendine polis, savcı, asker tadı vermiş o acı telefonları sakın yemeyin. Biliyorum acıyı seviyorsunuz ama bu kadarı da fazla.

 

Mesaj Bürüle: Önce size ‘Tebrikler Kazandın!’ diye mesaj atarlar, sonra kart bilginizi isterler, derken bir bakmışsınız paranızı tatlı tatlı, bürüle bürüle götürüyorlar. Dolandırıcıların bu zarfını yemeyin.

 

Frambuazlı Posta: Bu dünyada e-mailler olduğu gibi kötü mailler de var. Posta kutunuza gelen e-fatura mailine tıklamadan önce, her zaman ödediğiniz kurumdan gelip gelmediğinden emin olun. Öyle her postayı yemeyin. Şekeriniz fırlar.

 

Fakabastı: Dolandırıcılar kendilerine bankacı ve sigortacı süsü vererek sizi telefonda faka bastırmak isteyebilir. Hemen kuzu kuzu bilgilerinizi vermeyin. Çünkü hiçbir bankacı veya sigortacı sizden tüm kart bilgilerinizi istemez. Aman ha yemeyin. Sinire denk gelebilirsiniz.

 

Elinin Köri: Eloğlu uyanık. Öyle körü körüne içinde ne olduğunu bilmediğiniz her SMS’e, her e-postaya atlamayın. Dikkat edin dolandırıcıların yeni yöntemlerini sakın yemeyin. Yoksa bu işin sonu gastrit, reflü, ekşime.

 

Elmalı Kart: ‘Sizi bankadan arıyoruz’ derler. Sistem güncellemeleri yapıldığını söyleyerek sizden anne kızlık soyadınız, kart bilgileriniz ve T.C. kimlik numaranız başta olmak üzere tüm bilgilerinizi alırlar. Ne demişler: yarım elma, kart bilgimi alma.

 

Kazangibi: Öyle para kazanmışsınız gibi sizi tufaya getirmeye çalışan mesajları yemeyin. Önce, ‘Tebrikler 10 bin lira kazandınız’, ardından, ödülünüzü almak için ’05XX XXX XX XX’ numaralı telefonu arayınız’ derler. Sonra kart bilginizi isterler. Tam bir kazan-kaybet durumu.

 

Savcı Böreği: ‘Ben savcıyım, hesabınız terör örgütü tarafından kullanılıyor’ diyerek sizi arayan kişilere sakın inanmayın. Unutmayın dolandırıcıların hamurunda çakallık var, onların bu yalanlarını sakın yemeyin.

 

Yalancı Dolma: Önce bir dolmaya bakarım dolma mı diye. Sonra sorana bakarım üçkağıtçı mı diye. Dolandırıcının elinden yiyeceğiniz her ‘Tebrikler kazandınız’ SMS’i kalbe zarar, bütçeye ziyan.

 

Param Bayıldı: Dolandırıcılara para bayılmak istemiyorsanız her postayı dikkatli okuyun, her SMS’e itibar etmeyin her aramaya kanmayın. Canınız sıkılmasın, hayalleriniz yıkılmasın.

 

BKM (Bankalararası Kart Merkezi) Genel Müdürü Soner Canko, konuya ilişkin yaptığı konuşmada, Türkiye’nin dolandırıcılık oranlarının çok düşük olduğuna dikkati çekerek, “BKM verilerine göre 2015 yılında kartlı ödemeler sektöründe her 10 bin TL’lik harcamaya karşı sadece 1,1 TL’lik dolandırıcılık yaşanmıştır. Avrupa’nın gelişmiş ülkelerinde bu tutarın 6-7 katı, ABD’de ise 11-12 katı dolandırıcılık yaşanmaktadır” dedi. Sistemsel olarak yapılan bu geniş çaplı yatırımların ve güçlü önlemlerin etkisiz kaldığı tek alanın ise tüketicilerin, dolandırıcılarla kendi iradeleri ile paylaştıkları, gizli kalması gereken finansal bilgileri olduğunu anlatan Canko, BKM ve bankacılık sektörü olarak güvenlik konusunda yıllardır teknoloji, sistem ve insan kaynağı açısından önemli yatırımlar yapıldığını hatırlattı.

Yalancı Peygamberler

Yalancı Peygamberler içinde en renkli simalar Secah Binti Haris ve Müseylemetü’l Kezzab dır.

Burada bir açıklama yapmak gerekiyor. Arapça bir isimde ‘’Bin’’ veya ‘’Ebu’’ geçiyorsa o kişi erkektir. Mesela Osman bin Affan, Ebu Talip gibi isimler şahsın bir erkek olduğunu gösterir.

‘’Binti’’ ya da ‘’Ümmü’’ geçiyorsa o şahıs kadındır. Ümmü Seleme, Secah Binti Haris gibi…

Yani anlayacağanız Secah Binti Haris bir kadın peygamberdi(!)

‘’ Erkekten peygamber oluyor da kadından niçin olmasın?’’ diyerek aslında dünyada belki de ilk feminizm hareketini başlatan kişidir Secah.

 

 

Yahu fesatlık yapmayın. Göstermek dediysek kastımız mucize…Mucize gösterecek yani.

Uyanık Secah çölün ortasında bir yere bir küp ziynet eşyası gömer. Daha sonra ‘’ Eğer benim peygamberliğime inanmıyorsanız falan yeri kazın bakın. Orada bir küp mücevherat var’’ der. İşin içinde mücevherat olunca bedevi Araplar koşarlar. Orayı kazarlar ve mücevheratı çıkarırlar. Eh o kadar mücevherat çıkar da millet Secah’a ‘’ Peygamberim çok yaşa’’ demez mi? Der…

Evet aynı anda o sıralarda seksen beş yaşlarında olan Müseylemet’ül Kezzap da peygamberliğini ilan eder.

Asıl adı Ebu Sümame olan Müseylemet’ül Kezzaba bu adı Hz. Muhammed(S.A.S) vermişti. Müseyleme ‘’ Müslümancık’’ anlamına, Kezzab ise ‘’Yalancı-sahtekar’’ anlamına geliyordu.

İşin ilginç tarafı Müseyleme Hz. Muhammed’in(S.A.S) peygamber olduğuna inanıyor ama ‘’ Ben de peygamberlik işinde sana ortağım’’ diyordu. Günümüzün amiyene tabiriyle ‘’ Hoop birader, sana o peygamberliği tek başına yedirmezler’’ diyordu. Hele de Hz. Muhammed’in artık mescide gelemeyecek kadar hasta olduğunu öğrenince bu peygamberlik işine daha da hız verdi.

Oldukça müthiş bir şair ve hatip olan Müseyleme’nin ırkçı Arap kabilelerini Kureyş aleyhine kışkırtması, dolayısıyla da öteden beri ( Hatta Müslüman oldukları halde ) Kureyş’e diş bileyen kabilelerin onun yanında yer alması, onun peygamberliğini kabul etmesi zor olmadı.

Evet…Müseylemet’ül Kezzab da Peygamberlik işine soyunmuştur ama çok ciddi olmasa da bir rakibi vardır: Secah Binti Haris…

Secah Binti Haris, Müseylemetü’l Kezzab’a bir elçi göndererek ‘’ Madem peygambersin, bana, Allahtan sana vahiyle gelen bir ayet gönder bakalım’’ der.

Müseyleme şair adam. Hemen oturur ve yazar ayetleri (!) Yazdığı ayetler Kurbağa suresinin ayetleridir (!) ve aynen şöyledir:

“ey kurbağa kızı kurbağa!
ne diye ’nak nak, vak vak’ edip duruyorsun?
yukarın suda, g.tün balçıkta.
sen ne suyu bulandırırsın, ne de içene engel olabilirsin.
yarasa sana ölüm haberini getirinceye kadar yerde bekle!”
toprağın yarısı bizim yarısı Kureyş’in
ama Kureyş saldırgan bir toplum.”

Mesaj kendisine gelince mest olur Secah. ‘’ Lan bu gerçekten de peygamber zahir’’ diye düşünmeye başlar. Bir kadın, kendisine kurbağa diyen birine, üstelik de onu hiç tanımadan böylesine aşık olur mu? Surenin (!) sonunda ‘’Toprağın yarısı bizim, yarısı Kureyş’in denmişse olur tabii ki.

Sonra Secah , Müseyleme’ye tekrar elçi göndererek ‘’ Gel bi kahvemi iç hacı ‘’ der. ( Bu kısmı ben uydurdum ama sanırım buna benzer bir şey demiştir çağırırken.) Müseyleme ise ‘’ Gideyim bakalım. Bu Kurbağa suratlı karının derdi neymiş öğrenelim.’’ Der.

Sonunda iki peygamber  buluşurlar….

 

 

Müseyleme  ‘’ Benimle evlenir misin?’’ dedi.

 

 

Secah Evet dedi.

 

 

FİL SURESİ ( Bunu daha önceki bir yazımda da yazmıştım)

Fil
Öyle ya
sen filin ne olduğunu nereden bileceksin
onun uzun bir hortumu var!

EKİN SURESİ

Ekini ekenlere
ürünü biçenlere
daneyi savuranlara
un öğütenlere
ekmek pişirenlere
tirit yapanlara
donmuşunu da erimişini de silip süpürenlere and olsun
Yüncü bedevilere ve sizden önceki medenilere üstün kılındınız
Arkadaşınızı koruyun
Yardım dileyeni barındırın
İsteyenin işini görün.”

Bu sureler (!) İbnî Kesir’in El Bidaye adlı eserinde mevcuttur.

Sonra?

Sonrasında Müseyleme Müslümanlar ile oldukça şiddetli savaşlar yaptı. Bayağı bayağı bela oldu. Hatta Kur’anı ezbere bilen pek çok hafızı öldürdü. Hz. Ebubekir’in Kur’anı toplatıp bir kitap haline getirmesinin sebebini bu hafızların oldukça fazla şehid edilmesine bağlayanlar olmuştur.

Daha sonra?

Daha sonra Müseyleme’nin üzerine ‘’Seyfullah (Allahın kılıcı) unvanlı Halid bin Velid gönderildi. Halid Bin Velid Arabistan’ın doğusunda Yemame denilen yerde Müseyleme ile karşılaştı. Yapılan savaşlarda önce Müseyleme başarılı oldu. Bunun üzerine Halid bin Velid ordusunu gayrete getirmek için ‘’ Bakalım ensar mı yoksa muhacir mi Allah yolunda savaşta daha gayretli?’’ diyerek ordusunu ensar ve muhacir grubu olarak ikiye ayırdı. Bu taktik fayda sağlamıştı. Müseyleme ve adamları duvarlarla çevrili bir bahçede kıstırıldı ve Vahşi Bin Harb adlı sahabenin attığı mızrakla öldürüldü. ( Mayıs-Haziran 633)[ Vahşi, Uhud savaşında Hz. Hamzayı şehid eden ama sonra Müslüman olan, Müslüman olduktan sonra ölünceye kadar tüm savaşlara katılan büyük sahabelerden biridir.)

Her ne kadar bazı kaynaklar Müseyleme’nin kaçarak canını kurtardığını ve 150 yaşına kadar yaşadığını söylerlerse de bu çok zayıf bir ihtimaldir. Sonradan uydurulan bir efsanedir.

Secah?

Halid Bin Velid Secah’a dokunmadı. Rivayete göre o Müslüman olmuştu çünkü. Yine rivayetlere göre daha sonraki hayatını bir Müslüman kadın olarak yaşadı.

Başka sahte peygamberler oldu mu peki?

Olmaz mı. Başkaları da vardı. İlk sahte peygamber Esved el Ansi’den günümüze kadar yüzlercesi gelip geçti. Bu arada pek çok mehdi(!), Hz. İsa(!) da geldi geçti. Öyle ki Hasan Mezarcı adlı bir eski millet vekili ile Mehmet Ali Ağca bile kendilerinin Hz. İsa olduğunu söylediler. Mehdiler(!) ise artık neredeyse her köşe başında bir tane. Daha peygamberimiz hayatta iken ortaya çıkan bu sahte peygamberlere binlerce insan inanmışsa bu günün sahtekarlarına inananları aslında çok da kınamamak lazım.

Allah her şeyin, özellikle de peygamberin, Mehdinin ve Hz. İsa’nın sahtesinden korusun bizleri…Amin.

(www.edebiyatdefteri.com)

Kabe. Nerede mi?

 

12794596_846101462161247_8859772107040437592_n.jpg

Buralarda bir yerde Kabe olacaktı, gören var mı?