hebrew alphabet

sasa

 

 

ا ب ج د

 ه و ز

ح ط ى

ك ل م ن

س ع ف ص

ق ر ش ت

________________________________

    צ = ص ض ظ

ث = ش

ذ = ز

غ = ع

no comment אין תגובה kein Kommentar

1235980_10151570898381971_1088235597_n

penguen пингвин penguin البطريق طائر פינגווין (מין עוף מים החי בחופי הקוטב הדרומי)

1234621_408558225913016_1461659791_n

 

У пингвинов Адели только один партнер на всю жизнь, и они “делают предложение”, вручая своей избраннице идеальный камешек.

Avustralya Australia Австралия אוסטרליה أستراليا

526909_10151933972727578_1256906217_n

Kaynananı Sev

1234044_716355421711717_890187062_n

Fıkra

1239612_585308284861388_310201144_n

The Best Photo

64998_578798398844252_1782465476_n

Şeyh Şamil

1185354_10151543020530895_1067958701_n

Va’tesımu bi hablillahi cemiav ve la teferraku

1239871_10151873292941450_1514089740_n

acting varieties

1236972_10151569073301971_321507127_n

Her şeyin bir çaresi vardır

562734_10151570679141971_1762741053_n

To Be İntelligent

1231461_10151567180596971_1381822683_n

Kolaylaştırın…

526340_10151603377850866_125098324_n

Cesaret. Bravery. Храбрость. شجاعة

1240166_720775531282768_963959861_n

Benden dua etmesi

1187061_580642308640346_384404996_n

Mutluluk…

1234278_680155248662967_2014432940_n

Если мужчина положит яйца в холодильник)))

1175478_553806548006640_537772530_n

Mutluluk ve Huzuru birlikte yakalayabilmek için yapılması gerekenler

1- Kendine ve insanlara gülümse.

indir

2- İnsanlara istediklerinden fazlasını ver ve bunu kalben isteyerek yap.

3- Dua et.

dua_yeniasya12ek04

4- Duyduğun her şeye inanma, sahip olduklarını boşa harcama ve gereğinden fazla uyuma.

5- Seni seviyorum dediğinde bunun anlamını hissederek söyle.

6- Birisine üzgünüm dediğinde o kişinin gözlerinin içine bak.

7- Kimsenin düşlerini küçümseme.

8- Derinden ve tutkuyla sev, bu bazen seni incitebilir fakat bu hayatını tamamen yaşayabilmen için tek yoldur.

9- Herhangi bir anlaşmazlığı açık bir tavır içinde çöz, alınganlık gösterme.

10- Yavaş konuş ama hızlı düşün.

11- Anneni ara (çağır), en azından düşün.

12- Kendine saygı duy, herkese saygı duy ve sorumluluk al.

13- Mükemmel bir arkadaşlığa son verecek tartışmalara girme.

14- Bir yanlış yaptığını farkettiğin zaman onu düzeltmek için ne gerekiyorsa yap, hemen yap.

15- Seni arayan kişi görmese de telefonu gülümseyerek aç.

16- Sohbet etmeyi sevdiğin biriyle evlen çünkü ileriki yaşlanınca sohbet edebilmek en çok aradığın yeterlik olacak.

17- Değişiklikleri kucakla ama asla kendi değerlerini reddetme.

18- Hobilerini keşfet.

19- Mutlaka kendine ve ailene bir gün ayır.

20- İyi ve dürüstçe bir hayat sür, yaşlandığında ve geçmişi hatırladığında bundan ne kadar mutlu olacağını düşün.

21- Allah’a inan fakat yine de arabanın kapısını kilitle; tedbirli ol.

22- Evinde huzur ve uyum olması için gerekeni yap.

23- Satırlar arasındakileri oku.

24- Bilgini insanlarla paylaş.

25- Sosyal sorumluluk projelerinde görev al.

26- Sevdiklerine mektup yaz, bazen söyleyemediklerini bu şekilde ifade edebilirsin.

27- Spor yap.

28- Kendinle konuş.

1230090_10151565640786971_934288693_n

Lütfen dikkat!

1239961_623002987722836_959487289_n

Ahıska kökeni hakkında – Hayrettin Karaman

Ahıska kökeni hakkında. 

Soru: 
1 – Efendim sizin de anne tarafında Ahıskalı olduğunuzu öğrenmek bizim için fevkalade sevindirici oldu. Ahıska hakkındaki görülerinizi alabilir miyiz?
2 – Mazlum bir millet olarak Ahıskalıları nasıl değerlendirirsiniz?
3 – Bildiğiniz gibi dünyada eşi olmayan bir tehcir ve soykırım yaşayan Ahıskalıların Sovyet Komünist rejiminin bunca zulmüne maruz kaldığı halde hala kimliklerini korumalarını neye bağlıyorsunuz?
4 – Günümüz itibariyle sizce Ahıska ve Ahıskalılar için neler yapılabilir?

Cevap: 
1. Ahıska bir İslam yurdu (dâru’l-İslam) idi, Benim anne tarafından büyük dedem (annemin dedesi) Rüşdi Efendi, 93’ten (1877-78) önce, Ahıska’dan İstanbul’a okumak için gelmiş, icazet (diploma) aldıktan sonra tekrar memleketine dönmüş, orada ilim ve talim ile meşgul olmuştur. Büyük dedemin yaptığını yapan birçok Ahıskalı alim vardır. Kaderin cilvesine bakın ki benim ilk Arapça hocam da, 1937 yılında, birçok emsali gibi yok edileceği için Ahıska’dan kaçarak Türkiye’ye sığınan ve Çorum’da ikamete mecbur tutulan Server Efendi’dir. Bu İslam yurdu Ruslar tarafından işgal edilince birçok aile oradan hicret etmiş, bağımsız İslam yurduna (Osmanlı topraklarına) gelmişlerdir. İmam Şafiî’ye göre bir yurt bir kere müslümanların olunca bir daha kâfir yurdu (dâru’l-küfr) olmaz, orayı kâfirler işgal ve istila etmiş olurlar, müslümanlara düşen de tekrar almak, kâfirlerin hakimiyetine son vermektir. Bugünün dünyasında ve müslümanların hali hazır durumlarında askeri harekat yoluyla, işgal altındaki yurtlarımızı geri almak mümkün değildir. Ama imkan bulunduğu takdirde tekrar oraya göçmek, müslümanların ellerinden çıkmış olan mülkleri satın almak, tarihi binalar ve camileri kurtarmak, oralarda yatırım yapmak, okul açmak gibi yollar da vardır; bu yollardan oraların çehresini değiştirmek mümkündür.
2-3. Gezip dolaştığım yerlerde gördüğüm ve görüştüğüm Ahıskalıları ölçü olarak aldığım zaman şunu güçlü bir kanaat olarak ifade edebilirim: Ahıskalılar dürüst, çalışkan, çilekeş, gelenek ve göreneklerine, özellikle dinlerine ve mezheplerine (sünnî-hanefî) ve namuslarına bağlı, becerikli insanlar. Sıfırdan başladıkları yerlerde bile hem kültür, hem organizasyon hem de iktisadi güç olarak üst seviyelere çıkabiliyorlar. Birbirine tutkun, paylaşmacı ve dayanışmacı bir tutum sergiliyorlar. Güçlü imanları, tevekkülleri ve dayanışmacı tutumları sebebiyle başlarına felaketler (zulümler, sürgünler, tehcirler) geldiğinde bile yıkılmadan ayakta kalabiliyorlar.
4. Bu sorunun cevabı kısmen birinci cevapta vardır. Şunları da eklemek mümkündür: Ahıskalılar dünyanın her neresinde bulunuyorlarsa oralarda bir örgüt çerçevesinde birbirleriyle ilişki kurmalılar. Sonra bu yerel örgütler bölgesele, onlar da küresele doğru genişlemelidir. Örgütler (vakıf, dernek, kulüp vb.) hem diğer insan guruplarıyla hem de özellikle kendi hemşerileri (Ahıskalılar) ile iyi ilişkiler kurmalı, insanların muhtaç olduğu hizmetlere yönelmeli, hizmet yoluyla sevgi ve ilgi toplamalıdırlar. İlgi, faaliyet ve kazançlarından, ana yurt Ahıska’ya mutlaka bir pay ayırmalı, guruplar halinde orayı ziyaret etmeli, ihtiyaçları yerinde tesbit etmeli ve gerekeni yerine getirmelidirler.

In God We Trust – Tanrı’ya güveniyoruz – На Бога уповаем

silvercertificate1dollar

In God We Trust (Türkçe : Tanrı’ya güveniyoruz) Amerika Birleşik Devletleri’ninsloganıdır. 1956 yılında ABD Kongresi tarafından E pluribus unum (out of many, one – Birlikten kuvvet doğar) sloganının yerine seçilmiştir.Ancak 2003 senesinde bir ateist derneğin açtığı davada yazının kalkması gündeme gelmiştir.

Ayrıca Kelime Anlamı Olarak ; In God We Trust , Tanrının verdiği güven içinde / onun koruması altında demektir.

Bu söz “Birleşik Krallık’ta kullanılan para birimi olan “Great Britain Pound” “GBP” “£”İngiliz Sterlini’nin üzerinde yazılı olan “Bank of England – I promise to pay the bearer on demand the sum of – …… – pounds” , Türkçesi: “Birleşik Krallığı’nın Merkez Bankası – Ben talep edildiğinde – …… – pound toplamını hamiline (taşıyanına) ödemek için söz veriyorum.” (Burada notkalar ile bırakılan boş yerde, banknot üzerinde yazılı değer olan “5-10-20-50” gibi sayısal büyüklüklerden bir tanesi ifade edilmektedir.) cümlesi ile arasında bağ olması ihtimali vardır.

Prof. Dr. Mehmet Akif Koç, Uluslararası Kıraat Sempozyumu

hqdefault

Prof. Dr. Mehmet Akif Koç Uluslararası Kıraat Sempozyumu

İlgili makaleye alt kısımdaki linkten ulaşabilirsiniz.
http://goo.gl/mFjsm

Albert yine haklı!!!

1174917_720082084688042_946413088_n

Susmak—be quiet—молчать

1236373_720089204687330_585648731_n

İslam tarihinde doğru bilinen o yanlış!

  1. Cahiliye Araplarında kız çocuklarının öldürülmesi hangi gerekçelere dayanıyordu?
  2. Aile ve neslin devamı, yani üreme için elzem olan kız çocuklarını Araplar neden gömerek öldürme yoluna gidiyorlardı?
  3. Hz. Muhammed kızlarını gömenlere hangi öğütlerde bulunurdu?
  4. Kur’an-ı Kerim’in bu uygulamaya bakışı nedir?

İslam tarihiyle ilgili tartışmalı konular bu aydı Derin Tarih dergisinde masaya yatırıldı.

Prof. Dr. Adnan Demircan’ın konuya ilişkin açıklamaları…

GEÇİM KAYGISI EN ÖNEMLİ NEDEN

En önemli nedenlerden biri, geçim kaygısıydı. Çölde kaynaklar son derece kıt, erkek çocukların ekonomik hayata ve kabilenin çıkarının korunmasına katkıları kızlara nispetle daha fazlaydı. Bu sebeple evlatlarından birini feda etmesi gerektiğini düşünen bir Arap, kızını tercih ederdi. Kız çocuklarını gömerek öldürme âdetine özellikle fakir kabileler arasında rastlanıyordu.

Geçim kaygısı ve açlık korkusuyla sadece kızların değil, zaman zaman erkek çocukların da öldürüldüğü görülür. Nitekim Kebîre bt. Ebî Süfyân, Hz. Muhammed’e (sas) Cahiliye döneminde dört oğlunu gömerek öldürdüğünü söylemiş, bunun üzerine Peygamber Efendimiz kendisine dört köle azat etmesini tavsiye etmiş, o da etmiştir (İbnü’l-Esîr, V, 538; İbn Hacer, VIII, 93).

Kız çocuklarının diri diri toprağa gömülmesi uygulaması, Arabistan’ın kıtlık ve yokluk yıllarında, şehirlerden ziyade çölde ve köylerde görülürdü. Kimi Arapların kızları yüzünden üstlerine leke gelmesinden çekindikleri için gömerek öldürdüklerini biliyoruz. O tarihte kabileler arasında meydana gelen savaşlar ya da baskınlar sırasında ele geçirilen çocuklar ve kadınlar kendilerini esir edenler tarafından köleleştiriliyor, çoğu zaman da cinsel tasalluta maruz kalabiliyorlardı. Diğer taraftan kadının toplum tarafından gayrı ahlakî kabul edilen bir davranışta bulunması da ailesi için utanç verici bir durum kabul edilirdi.

ÇÖLDE YAŞAYANLAR ÇOCUKLARINI GÖMERDİ

Araplarda kız çocuklarını gömerek öldürme âdeti daha çok çölde yaşayan göçebe kabileler için söz konusudur. Kızını öldürmeye karar veren ebeveynin izlediği yöntemle ilgili tasvirler sınırlı sayıdaki örnekten hareketle oluşturulmuştur.

Kızını öldürmek isteyen kişilerin iki farklı uygulamasından söz edilir. Birincisine göre zamanı gelen kadın bir çukur açarak o çukurun başında doğumunu yapar. Çocuk erkekse onu alıp götürür, kızsa çukura atarak üstünü toprakla örtüp öldürür.

İkinci uygulamaya göre kız çocuğu altı yaşına gelinceye kadar büyütülür. Babası tarafından akrabalarına gideceği söylenerek temiz elbiseler giydirilip götürülür. Sonra çölde önceden kazılmış olan bir çukura atılarak üzeri toprakla örtülür.

Çocukların bu şekilde öldürülmesinin inançtan kaynaklanan bir boyutu olup olmadığı açık değildir. Çocuğunu öldürmek isteyen insan neden onu belli bir süre büyüttükten sonra öldürsün? Bu şekilde bir öldürme belki de çocuğun doğar doğmaz öldürme düşüncesinden değil, ileriki yıllarda ortaya çıkan kıtlık sebebiyle, yani şartlara bağlı olarak yapılmaktadır.

Başka yöntemlerin kullanılmış olması da muhtemeldir. Kız çocuklarının gömülerek öldürülmesinin dinî bir anlam yüklenerek gerçekleştirilmesi mümkündür mesela.

Hz. Ömer de kızını gömerek öldürmüş müydü?

Hz. Ömer’in bir kız çocuğunu gömerek öldürdüğü anlatılırsa da, temel kaynaklarda herhangi bir bilgi mevcut değil. Bunun geç dönem kıssacılarının eseri olduğu anlaşılıyor.

Hz. Ömer Müslüman olduğunda 26 yaşındaydı. Kızı Hafsa ise Cahiliye döneminde Kabe’nin tamir edildiği yıl, yani nübüvvetten beş yıl önce dünyaya gelmişti. Buna göre Hafsa doğduğunda Hz. Ömer’in 15 yaşında olması gerekir. Sormak gerek: Bu yaştaki bir insan kızını öldürmemişse olgunluk çağında mı öldürür?

Hz. Hafsa’nın okuma-yazma bilen nadir kadınlardan biri olduğu hesaba katılırsa ailesinin kadınlar hakkındaki kanaatlerinin bedevîlerle bir tutulamayacağı, bu sebeple kızlarını gömerek öldürdüklerine dair anlatılanların doğru olmaması gerektiği anlaşılır.

Öte yandan Hz. Ömer İslam’dan önce Mekke’nin saygın şahsiyetlerinden biriydi. Amcazadesi olan haniflerden Zeyd b. Amr’ın kızların öldürülmesine karşı çıkanlardan olduğu da unutulmamalı.

Bu menkıbenin, Hz. Ömer tarafından aktarılan, Hz. Peygamber’le Kays b. Âsım arasında geçen diyalogla ilişkili olması mümkündür.

Buna göre Temîmli Kays b. Âsım, Resûlullah’a gelerek “Cahiliye döneminde sekiz kızımı diri diri toprağa gömdüm” dedi. Hz. Peygamber (sas) “Her birine karşılık bir köle azad et” buyurdu. Kays “Develerim var” deyince “O halde her birine karşılık bir deve kes” buyurdu.

Hz. Ömer’in naklettiği bu rivayet muhtemelen daha sonra kişiliğine uygun görüldüğü için kendisine yakıştırılmış olmalı! Tarihte bu tür karışıklıkların hiç de az olmadığını biliyoruz.

(kaynak: http://www.internethaber.com)

Bazı Ego Otobüs Durak Numaraları

  1. AÜİF >>> Kızılay = 11445
  2. Dışkapı >>> Kızılay = 40164
  3. Dışkapı >>> Atapark istikameti= 41149
  4. Emek Durağı, Sanatoryum caddesi >>> Kızılay = 21032
  5. Maltepe >>> Tandoğan = 11545
  6. Nazim Hikmet Kültür Merkezi >>> Demetevler istikameti= 20612
  7. AÜİF>>>Aşti istikameti= 11446