Амине бинт Вахб

165839

мать пророка Мухаммада, дочь Вахба ибн Абд аль-Манафа. Происходила из знатной и влиятельной курайшитской семьи. Ее отец был лидером клана Зухра. Точная дата рождения и смерти Амины неизвестна. Однако она умерла, предположительно, около 577 года от рождества пророка Иисуса. Амина обладала многими добродетельными качествами. Лидер клана Хашимитов Абд аль-Муталлиб решить женить своего сына Абдуллу на ней. От этого брака родился Мухаммад. Однако его отцу не суждено было увидеть его. Он выехал в Сирию и достигнув Йасриба (Медины) умер, когда Амина еще была беременна. Таким образом, Мухаммад родился сиротой. Спустя несколько лет, Амина забрала своего шестилетнего сына и выехала с ним в Йасриб (Медину). Там они посетили могилу Абдуллы. В этой поездке с ними была и бывшая служанка Абдуллы Умм Айман. Оставшись в Йасрибе на протяжении одного месяца, они выехали обратно в Мекку. Однако, по пути, Амина тяжело заболела и умерла в аль-Абве, которая находилась между Мединой и Меккой.

Абдуллах ибн Абд аль-Мутталиб

отец пророка Мухаммада. Он был любимцем своего отца Абд аль-Муталлиба. Согласно преданиям, Абд аль-Муталлиб поклялся принести в жертву одного своего сына, если у него родится 10 сыновей. Спустя много лет у него действительно родились и выросли сыновья. Поэтому Абд аль-Муталлиб вспомнил о своем обете и бросил жребий, который пал именно на Абдуллу, который должен был быть принесен в жертву. Но затем, по совету курайшитов, он отказался от своего замысла и принес взамен своего сына в жертву 100 верблюдов. Затем Абд аль-Муталлиб женил Абдуллу на знатной девушке Амине бинт Вахб. От этого брака родился Мухаммад. Однако Абдулла так и не увидел своего сына. Большинство историков сообщает, что во время беременности Амины, он выехал по торговым делам в направлении Сирии, но по пути заболел и умер в Медине. В момент его смерти ему было 25 лет. Однако имеются сообщения и о том, что в момент смерти Абдуллы Мухаммаду было 2 месяца.

Бедный пот льет, а богатый его кровь пьет

До 2,2 млрд человек на Земле продолжают жить на грани нищеты. Почти 80% населения мира не имеет всеобъемлющей социальной защиты. Около 12% страдают от хронического голода, а почти половина всех рабочих трудятся в условиях неформальной или ненадежной занятости. Такие данные были представлены в «Докладе о человеческом развитии» ООН за 2014 год.

1 dakikada her şeyi özetledi

Prof. Dr. Mehmet Akif KOÇ, Kur’an Kıraatinde Türklere Özgü Mahalli Okuyuş Sorunu

hqdefault

“Kur’an Kıraatinde Türklere Özgü Mahalli Okuyuş Sorunu” makalesi buradan indirebilirsiniz.

Before Textuality: Orality and Interpretation Walter J. Ong

Ong4

“Before Textuality: Orality and Interpretation” makalesini buradan indiriniz.

 

 

 

Prof. Dr. Salih Akdemir hocamla ilk tanışma

Bir gün Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinin ana binasında doktoramın ders dönemine ait derslerini gördükten sonra binadan çıkmak için merdivenlerle aşağı doğru iniyordum. O güne kadar henüz Salih hocamla tanışmamıştım. Adını duymuştum elbette, fakat resmi bir tanışmamız olmamıştı.

20130920_174216

Birden karşımdan çıktı, o da yukarı doğru gidiyordu, yanlış hatırlamıyorsam Bayram AKDOĞAN hocanın ziyaretine çıkıyordu. Beni kendisiyle beraber gelmesini rica etti. Merdivenlerle çıkarken ayağı kaydı ve elini hafif incitmişti, hatta biraz kan bile aktı. Yardımcı olmak istedim fakat müdahale etmememi söyledi. Böylece Bayram hocanın odasına çıktık, ellerini ıslak mendille sildikten sonra bana dönerek

benden korkuyor musun

dedi. Açıkçası bu soruya şaşırmıştım. Belki Salih hocam düştüğü için yüzümde korku vardı, ondan mı sordu acaba? Bunu hala anlamış değilim. “Hayır, hocam” dedim. “Korkmuyorum, korkmam için bir sebep var mı?” diye sordum. Salih hocam yüzüme bakarak gülümsedi. Biraz muhabbet ettikten sonra ben müsaade alarak fakülteden ayrıldım. İşte ilk tanıştığımızda böyle bir vakıa gerçekleşmişti. Artık o andan itibaren Mürsel’in hayatı tamamen başka istikamette devam edecekti, bakış açısı değişecekti fakat bundan benim herhangi bir haberim elbette ki yoktu.

414139

YETİM KALDIK

Sevgili arkadaşlar.

2009 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde Tefsir bölümünde doktora yapma hakkını kazanmıştım. Elbette Ankara’da kimseyi tanımıyordum. Bir gün Prof. Dr. Salih Akdemir hocamla tanıştım. Şuan geri dönüp baktığımda o tanışma hayatımın dönüm noktası olduğunu anlayabiliyorum.

Salih hocam insanlara çok önem verir ve son derecede saygılıydı. Öğrencileri son derecede sever ve inanılmaz bir değer verirdi. “benim nezdimde bir öğrenci ile bir dekan arasında fark yok” derdi ve herkese aynı sevgi ve saygıyı gösterirdi.

Derslerini devamlı yapar ara vermezdi. Rahatsızlığı döneminde bile derslere gelir dersin son dakikasına kadar ders yapardı.

Prof. Dr. Salih Akdemir hocamızla uzmanlık alan dersine devamlı katılan bir grubumuz vardı. Bizleri çok severdi, bizler de onu çok severdik.

Doktora savunmamda “Mürsel ile olan ilişkim bir öğrenci ile hoca ilişkisi değildir, baba-oğul ilişkisidir” sözleriyle beni ve babamı son derecede duygusallaştırmıştı. Bazen bana iltifatlarda bulunur “Mürsel benim prensimdir” diye güzel sözlerle değer verdiğini belirtirdi. “Sizinle oluşturduğumuz bu grup gerçekten çok güzel ve kalitelidir” diyerek bizleri över “ben de sizlerden öğrendiğim konular oluyor” sözleriyle mütevazilikte bulunurdu. Grubumuzdaki diğer arkadaşlara şu şekilde iltifat ederdi:

  • Orhan beye “Grubumuzun şeyhidir”,
  • Hatice hanıma “Hatice sultan”,
  • Saida hanıma “Saida benim prensesimdir”

Birçok proje ve çalışmaları vardı, dinçti ve aktifti. Teneffüslerde yürüdüğümüzde herkese selam verir ve saygı gösterirdi.

20140510_162317 WP_20140412_008 WP_20140414_002 WP_20140419_003

Ben de kendisini bütün samimiyetimle çok seviyordum ve seviyorum da…

Dün akşam Prof. Dr. Salih Akdemir hocam vefat etti, Allah’ın rahmetine kavuştu. Bizler de ve özellikle ben yetim kaldık, çok üzüntülüyüz. Allah rahmet eylesin. Bol bol dua edelim.